Akdeniz Üniversitemizde Rektör Seçimi Üzerine Düşünceler…

6 ^0_C

İstanbul

Ramazan Demir

18 Ağustos 2021 Çarşamba

Akdeniz Üniversitemizde Rektör Seçimi Üzerine Düşünceler…

Yasal süreç gereğince üniversitelerde rektörlük görev süreleri dolacak olan rektörlerin yerine yeni seçimler yapılacaktır. Daha doğrusu yaklaşık 22 Devlet Üniversitesinde rektör adayları belirlenecektir. Haziran 18-19 günlerinde rektör adayları belirleme seçimleri yapılacak bu 20 Devlet Üniversitesi, tabir yerinde ise, kaynayan kazan örneği gibi... Çoğu üniversitedeki adaylar “bireysel” gayretlerini ortaya koyarak olağanüstü performans gösterirken, bir kısım adaylar daha farklı yöntemler uygulamaktadırlar.

Akdeniz Üniversitemizde de rektör aday adayları bizlerle tanışmaya, konuşmaya, mesajlar yayınlamaya başladılar. Oylarımızın son derece itibar gördüğü bir dönemi yaşamaktayız.

Hemen her yerde rektörlük seçimlerine yönelik konuşmalar yapılmakta, küçük gruplar oluşmakta, toplantılar yapılmakta, “kulisler” sürdürülmektedir.

Büyük bir özveri gerektiren bu girişimde bulunma cesaretini gösteren ve olağanüstü gayret sarf eden bu öğretim üyesi arkadaşlarımızı kutlayarak tanımaya çalışalım.

Akdeniz Üniversitesi için rektör aday adayı olan Profesörler şunlardır (soyadı alfabetik sıra ile):

-Prof Dr Mustafa Akaydın (Görevdeki Rektör, Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi)

-Prof Dr Hüseyin Bağcı (Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi)

-Prof Dr Mehmet Baykara (Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi)

-Prof Dr Oğuz Bircan (Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi)

-Prof Dr Abit Demircan (Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi)

-Prof Dr Kemal Emek (Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi)

-Prof Dr İsrafil Kurtcebe (Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi)

-Prof Dr Tuncay Neyişçi (Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi)

-Prof Dr Mahmut Turan (İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi)

**
Bundan önceki YÖK idarecileri ile Cumhurbaşkanı, üniversite rektörlerinin atanmasında izledikleri yol pek çok tartışmaya neden olmuştu. Bazı atamalarda inanılması güç fakat gerçek olan yanlış tasarruflarda da bulunulmuş, seçim sonuçları dikkate alınmamış, öğretim üyelerinin oy verdiği adaylar “yok” sayılmış ve keyfi bazı atamalar yapılmıştı. Bundan akademik çevreler çok rahatsız olmuştu.

Benzer sistemin yeni YÖK idarecileri ve Cumhurbaşkanı tarafından da uygulanacağı endişesi vardır. Bu bağlamda üniversiteler, YÖK’ün yeni yetkililerinin ve Çankaya’nın muhtemel bu “keyfi uygulamalarına” karşı nasıl bir tavır takınacaklarını bilememektedir. Bunun çıkış noktasının, geçen yazımızda açıkladığımız “çift dereceli seçim ve en az %65 oy temsil zorunluluğu” olduğu yönündeki önerimizi tekrarlayarak konuyu sürdürelim.

Hâlihazırda Üniversitemizde rektörlük için ismi geçen 9 aday adayının oy potansiyeli tartışmalıdır; her biri kendine doğru yontma yaptığı için şu anda üniversitenin toplam 630 civarındaki oyu, 1500 oya sıçramış durumda! Bu havadan varsayımları öne sürenlerin ne kadar oy potansiyeline sahip oldukları 20 gün sonra belli olacaktır. Bu afakî varsayımların yanı sıra bazı aday adayları, kişilerin zaafına ve “ikbal” beklentisine göre “ulufe” denilebilecek vaatlerde de bulundukları da yaygın söylentilerdir. Bu yanlış davranış biçimine karşın son derece medeni ölçüler içinde seçim faaliyetlerini yürüten, hizmet amacıyla yarışı devam ettiren aday adayları neyse ki çoğunluktadır.

Rektör aday adayları arasında son derece idari deneyimli, bilimsel birikimli, geçmişte başarılı idarecilikler yapmış isimler olduğu kadar, hiç idari deneyimi olmayanlar da vardır. Bu farklılıkların iyi gözlenmesi ve değerlendirilmesi, üniversitemizin geleceği için gerekli ve önemli olduğu muhakkaktır.

Bu duruma göre dokuz adayın seçime katılıp oyların parçalanması kaçınılmazdır. Bunun yerine, önseçimle en çok oy alan iki ya da üç adayı belirleyip, ikinci aşamada toplam oyun %65 oranını toplayan adayı ilk sırada YÖK’e göndermek en mantıklı yöntemdir.

Bunu yapmak ve başarmak için yasal düzenlemeye gerek yoktur; kurumun çıkarlarını kişisel çıkarların önünde gören ve tutan aday adayları bir masa etrafında toplanarak bir mutabakat sağlayabilir ve ortak kararla öğretim üyelerinin karşısına yazılı deklârasyonla çıkabilirler.

Şayet bu dokuz adaydan 4 tanesi birbirine yakın, diğerleri çok az sayıda oy alırsa -ki manzar-ı umumiye öyle görünüyor- YÖK’ün de Çankaya’nın da öncelik (insiyatif) kullanma ihtimali çok yüksektir. Örneğin dört aday adayın sıra ile 150, 130, 120, 110 oy aldığını varsayalım. En yüksek oyu alanın temsil gücü yaklaşık %23, en düşük oy alanın temsil gücü %19 olduğuna göre en çok oyu (150) alanın atanması yerine 110 oyu alanın da atanması pekâlâ mümkündür. Bu takdirde atanacak hiçbir adayın üniversitenin seçim-oy potansiyelini tam anlamıyla temsil edemeyeceği, dolayısıyla üniversiteyi “yönetemez” risk konumunda olacağı bir gerçektir.

Nasıl bir rektör?

1- Bilimsel ve yönetsel bağlamda yeterli birikim ve deneyime sahip olmalıdır; önerilen “rektör olmanın asgari kriterlerini sağlamalıdır. Her türlü siyasi örgütün, cemaatin, tarikatın mensubu olmamalıdır. Özetle “cu…cu…bucu…” olmamalıdır.

2- “Ekip” veya “takım” ayırımı yapmadan, işin ehli olan, liyakat sahibi kadrolara şans vermelidir; kişiye göre iş değil, işe göre kişi seçmelidir.

3- Akademik özgürlükte evrenselliği, idari özerklikte tavizsizliği ve şeffaflığı temel ilke almalıdır. Vizyon ve misyon sahibi, hayali değil gerçekçi hedefleri olmalıdır.

4- Devletin her kuruşunu verimli ve hesaplı harcamalı, kaynak yaratmayı tasarrufta aramalı, verimliliği üretkenlikte sağlamalıdır.

5- Yetki ve sorumluluğu birlikte paylaşan bir zihniyetle engin ufuklara açık olmalıdır.

6- Cumhuriyetimizin temel ilkelerine sözde değil özde bağlı olan; laiklik ilkesi bağlamında taraf olan; yaşam felsefesini bu ilkelere adamış, cumhuriyetin değerleri ve kazanımlarını her türlü saldırıya karşı savunan ve koruyan görüşlere sahip olmalıdır.

7- “Gelecek gençliktir” ilkesinden hareketle, genç bilim insanlarının yönetimde deneyim kazanmaları için özendirme ve destekleme ilkesini temel almalıdır.

8- Halen var olan YÖK sisteminde sıkça yaşanan zaafları dikkate alarak yeni açılımlara, alternatif seçim-yönetim biçimlerine açık olmalıdır.

9- Yirmi altı yıllık kısa bir geçmişe sahip olan üniversitemizi daha da geliştirmek, bilimin odağı ses veren güçlü bir kurum yapmak için durmadan, bıkmadan çalışmalı-fikir-proje üretmelidir.

10- Dostluk ve kardeşlik havasının egemen olduğu üniversitemizin bu kazanımlarını geliştirerek koruyabilmeli, popülist ve ideolojik gruplaşmalara, kutuplaşmalara, klikleşmelere asla meydan vermemelidir.

11- Toplumun sorunlarına çözüm arayan, kentle bütünleşen, devlet kurumlarıyla ahenkli çalışan ve “kavga etmeyen”, kurum menfaati söz konusu olduğunda “granit kadar dirençli” ve amaçta ilkeli bir yönetici örneği olmalıdır.

12- Huzurlu ve teşvik edici bir akademik ortamda bilim ve bilgi üreten üniversite ancak toplumda etkinlik ve saygınlık kazanabilir. Bunun için de rektörün bilimin evrensel gücüne ve onun üstünlüğüne inanması ve uygulayıcısı olması şarttır.

13- Üniversitenin tüm birimlerine eşit mesafede, “oy verdi-vermedi” ayırımını yapmadan herkesi kucaklayan, kurumun menfaatlerini her türlü “erozyona” karşı koruyan bir anlayışta olmalıdır.

14- Akademik sorumluluk içinde görevini tam anlamıyla yapanı “takdir”, yapmayanı da gerektiğinde “tekdir” edebilen, “marifet iltifata matuftur” ilkesini benimseyen ve benimseten bir anlayışa sahip olmalıdır.

15- Demokrasinin vazgeçilmez ilkesi olan hukukun üstünlüğüne inanan ve savunan, insan haklarına saygılı, “insan sevgisi merkezli” bir anlayışa sahip olmalıdır.

Sonuç olarak, yukarıda özetle ifade etmeye çalıştığım temel ilkeler doğrultusundan hareketle, Akdeniz Üniversitemiz için rektör aday adayları arasından, uygar üniversitemizin geleceği için “en uygun ve en layık” adayı vicdani sorumluluk altında seçeceğimizi ümit ediyorum.

6 ^0_C

Ramazan Demir

Akdeniz Üniversitemizde Rektör Seçimi Üzerine Düşünceler…

Atatürk’Ü Tarif Etmek…

Mustafa Kemal'in Din Anlayışı (2)

Önerilen Yazılar

Yorum Yap

Kategoriler

Faydalı Linkler

Son Yazılar

Feodalizmin Devlete İsyanı: Dersim Olayları... (1)

Çanakkale'de Liseli Şehitler…

Tarih Tekerrür Etmesin…

Ramazan Demir

Akdeniz Üniversitemizde Rektör Seçimi Üzerine Düşünceler…

Atatürk’Ü Tarif Etmek…

Mustafa Kemal'in Din Anlayışı (2)

Önerilen Yazılar

Harflerimi Çaldılar

Akiller Toplantısından İzlenimler

Yorum Yap

Kategoriler

Faydalı Linkler

Son Yazılar

Feodalizmin Devlete İsyanı: Dersim Olayları... (1)

Çanakkale'de Liseli Şehitler…

Tarih Tekerrür Etmesin…