Atatürk Masonları Sever Miydi?... (1)

6 ^0_C

İstanbul

Ramazan Demir

22 Şubat 2021 Pazartesi

Atatürk Masonları Sever Miydi?... (1)

Gayrı milli ideolojilerin temel stratejisi belli noktalarda birleşmektedir. Örneğin sosyalizm, komünizm, kapitalizm, Siyonizm gibi ideolojilerin ortak paydaları; faaliyet gösterdikleri ülkelere ait simge insanlar, kahramanlar, dirayetli devlet adamlarına sahip çıkmaları ve bu simaları kendi ideolojilerinin çizgisine çekmek suretiyle amaçları doğrultusunda kullanmayı hedeflerler.

İdeolojinin emrine girecek düzeyde ortak çizgiye yaklaşan bu devlet adamı kahramanlar, aradan yıllar geçse de bu ideolojiler için ölen o kişi “devrimci”, sosyalist”, “yoldaş”, “birader”, “üstat” sıfatlarıyla anılır ve itibar görürler… Ve böylece herkes onu kendinden biri olarak algılar…

Bu bağlamda ülkemizde değişik zamanlarda farklı ideolojiler adına bazı şeyler yapılır iddialarda bulunulur… Örneğin sosyalizmin, komünizmin ve de kapitalizmin temel çıkış noktasının “masonluk” olduğu yönündeki iddialar her dönemde söylenegelmiştir…

Bunun gerekçesinin “gizlilik” esasına dayalı kamuflaj stratejisinin uygulanmakta olmasıdır. Örneğin günlük hayatta çevrenizde okulda, iş yerinde, çarşıda-pazarda kısaca günlük hayatta karşılaşılan insanlardan hiç birinin kendi hesabına açıkça “ben masonum” dediğini gördünüz mü?... Tabii ki duymadınız da görmediniz… Fakat bu insanlar arasında; “…ben solcuyum, …sosyalistim, …devrimciyim, …ateistim, …komünistim” demekten çekinmemektedirler… Duruma, ortama göre kılık değiştirebilmekteler, esen rüzgarın şiddetine göre yön değiştirebilmektedirler…

Ülkenin birçok yerinde örgütlenen “mason locaları” milli devlet, cumhuriyet ilkesine ters oldukları için faaliyetlerini gizlilik içinde yürütmüşlerdir… Bunun sebebi tarih boyunca milli menfaatler ve milli ideolojilerin dışında bir anlayış sergilemiş olmalarından kaynaklanır… Bugün de bu konu son derece tartışmalıdır. Bu bağlamda Mustafa Kemal Atatürk’ün “haz etmediği” üç grup vardır; ilki “dönmeler”, ikincisi de “masonlar” üçüncüsü de “mandacılar” dır.

Mandacılar ile dönmeler konusunu ayrıca işlemek gerek. Masonlarla ilgili hususları bu yazımızda irdelemeye çalışacağız.

Bugün bile Atatürk’ü kendi cemaatlerinin yakınında olduğunu iddia eden Mason locaları olsa bile bunun ne kadar yalan olduğu herkesçe bilinir. İşte size tipik bir tarihi olayın iç yüzü; Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında, rejimin tanınması ve ilkelerin kavratılması bağlamında olağanüstü gayret sarf eden Mustafa Kemal, masonlarla ilgili olarak bakınız nasıl bir davranış sergilemiş…

Meclisin yoğun çalıştığı günlerden bir gün, yorgunluk kahvesini içerken, uzun süreden beri yapmak isteyip de henüz fırsat bulamadığı bir konuyu artık bitirmenin zamanı olduğunu düşünür, Mustafa Kemal… Ve konuyla ilgili olarak gerekli talimatları vermek üzere eski adalet bakanlarından Mahmut Esat Bozkurt'u yanına çağırır... (sonradan Esat Mahmut’un da mason olduğu iddia edilse de…) Sıradan hal hatır sorgusundan sonra, kendisine, özenle paketlenmiş olduğu belli olan ve yan sehpa üzerinde durmakta olan bir paketi gösterir; “… Mahmut, al şu paketi aç ve içindekini dikkatlice incele… Sonra bana fikrini söyle …” der...

M. Kemal, aslında Mahmut Esat Bozkurt’a verdiği paketin içinde ne olduğunu biliyor, paketlettirmesinin sebebi çevredekiler arasında konuya hassas olanların dikkatini çekmemesini istemiştir. Muhtemeldir ki ilk etapta konuyu “örtülü” olarak gündeme almak istemiştir…

Eski adalet bakanına verdiği paketin içinde bir kitap vardır; kitabın konusu masonların oluşturdukları örgütün yapısı, işleyişi ve son durumu ile ilgilidir...

Bir müddet sonra ortalık sakinleştikten sonra ME Bozkurt’ a tekrar döner ve aynen şu ifadeleri kullanır: “…Bu kitabı güzelce mütalaa et, bir takrirle (önerge) Halk Partisi Gurup Başkanlığına ver, gurupta bunlara şiddetli bir hücum yap ve gurupça teşkilatın kapanmasına delalet et. Seninde bu işte büyük şeref payın olacaktır.” der...

M. Kemal, bu yaklaşımı ile çok net bir şekilde tavrını ortaya koymuştur. Mahmut Esat Bozkurt’un mason teşkilatı üzerinde gerekli incelemeyi yaptırıp sonra Halk Partisi gurup toplantısında tartışılmasını istemesi konunun önemini ifade etmektedir… Ve en önemlisi bu teşkilatın kapatılmasını, bu şerefin de ME Bozkurt’ a ait olacağını vurgulayarak ME Bozkurt’ u da onurlandırır…

Bir hafta kadar zaman geçer ve Halk Partisinin gurup toplanma günü gelir, o gün Mahmut Esat Bozkurt fevkalâde heyecanlıdır… Gazinin kendisine verdiği bu görevi tam layıkıyla yerine getirmeye kararlıdır da… Ve mecliste gurup başkanlığına (o zamanlar, riyaset makamı denilirdi) bir önerge (takrir) verir ve önergenin okunmasını gurup başkanından rica eder...

Gurup katibi verilen önergeyi okur, Parti gurubu önergeyi pür dikkatle dinler ve sonuç şöyle bağlanır:

Esat Mahmut Bozkurt verilen önerge okunduktan sonra bulunduğu yerde şu ifadeyi kullanır; “…Bizim “Eba-cet” (ecdattan, ata dededen, ana kökten gelen soy) gelen atalarımızın mensubu bulunduğu tarikatları kapattık, Masonluk ta kökü dışarıda bir Yahudi tarikatından başka bir şey değildir. Memleketimizde bunun ne işi vardır? Bunu da gurup kararıyla kapatalım…” diyerek konuşmasını yapmak için giriş yapar…

Ve önergesi hakkında daha geniş açıklama yapmak üzere söz ister, kürsüye gelerek önergesi hakkında açıklamalarda bulunur... (Devamı gelecek sayıda)

ÖNCEKİ

“Ermeni İsyanı Ve Harput Ermenileri: Ararat-Gakgoş Diyalogu” Kitabını Neden

SONRAKİ

6 ^0_C

Ramazan Demir

Atatürk Masonları Sever Miydi?... (1)

“Ermeni İsyanı Ve Harput Ermenileri: Ararat-Gakgoş Diyalogu” Kitabını Neden

Türk Milliyetçiliği Üzerine Düşünceler... (3)

Önerilen Yazılar

Yorum Yap

Kategoriler

Faydalı Linkler

Son Yazılar

Feodalizmin Devlete İsyanı: Dersim Olayları... (1)

Çanakkale'de Liseli Şehitler…

Tarih Tekerrür Etmesin…

Ramazan Demir

Atatürk Masonları Sever Miydi?... (1)

“Ermeni İsyanı Ve Harput Ermenileri: Ararat-Gakgoş Diyalogu” Kitabını Neden

Türk Milliyetçiliği Üzerine Düşünceler... (3)

Önerilen Yazılar

Ermeni Açılım:Bir İnceleme Ve İrdeleme (1+2+3)-Son

Demokrasi Sınavı…

Yorum Yap

Kategoriler

Faydalı Linkler

Son Yazılar

Feodalizmin Devlete İsyanı: Dersim Olayları... (1)

Çanakkale'de Liseli Şehitler…

Tarih Tekerrür Etmesin…