Türk Milliyetçiliği Üzerine Düşünceler... (3)

6 ^0_C

İstanbul

Ramazan Demir

7 Nisan 2015 Salı

Türk Milliyetçiliği Üzerine Düşünceler... (3)

(Geçen sayıdan devam)

Anadolu toprakları “öz vatan” olarak seçildiği günden beri burada kök salınmış, milletin ruhu toprağa işlenmiştir, emdirilmiştir… Bu bağlamda toplumun milliyetçilik anlayışı çok farklı derinlikler taşır. Atatürk'ün vatan sevgisini, kültürle toprak kaynaşmasında bulmak mümkündür; yani vatan sevgisi-kültür-toprak “hemhal” olmuştur. Bu nedenle “ulus devlet” oluşturma hamlesi Anadolu toprağında başlatılmıştır. Balkanlarda, Arap yarımadasında, kuzey Afrika’da değil!... Bu hareketi başlatırken, akıl ve bilimi rehber almış, toplumun değerleriyle birleştirmiş… Bu bağlamda, yeni kurulan Türk Devletinin temeli akıl ile bilimin rehberliğine dayanır. Cumhuriyetin kuruluş felsefesinde, milli ve manevi değerleri akılcılıkla ustaca birleştiren bir düşünce, amaç, hedef ve bunlara dayalı bir yapılanma vardır.

Ulus devlet felsefesinde sadece hamasi söylemlerle yön çizilmemiş, biyolojik mensubiyet esas alınmamış, bunların saflığı yada çokluğu ile yetinmemiştir.

Ulus devlet kurma, millet olma büyük bir projedir; bunun somut tezahürü ise cumhuriyettir… Cumhuriyetin kuruluş felsefesinde milliyetçilik vardır; milliyetçiliği, sadece tapınma, övünme, böbürlenme aracı addeden mistik-hayalci bir felsefenin esası olarak algılamamış; bunu yapanların da karşısında olmuş; daima milletin devamlılığı için gerekli olan “ulus devlet” bilincini işlemiştir. Milliyetçiliği, sadece hayal-ütopik- veya sadece mistik kalıplara tapınma, geçmişin şanlı sayfalarına hayıflanma, tarihsel değerlere dayandırılma olarak almamış; akıl ve bilimin gereklerine dayalı bir yön çizme rehberi olarak algılamıştır. Türk milliyetçiliği, mistik düşünceye körü körüne bağlılık değildir; geçmişe takılıp kalmaz, onu hayıflanarak imrenti duymaz fakat değerini bilir, anlar, öğrenir ve dersler çıkarır. Geçmişle övünerek yetinen milliyetçilik tanımlarını asla kabul etmez.

Bunun en tipik belgesi yine Atatürk’ün akılcı söylemlerinde saklıdır.

İşte bu konudaki örnek söylemi; “…Bugün dünya milletleri akraba olmuşlardır ve olmakla meşguldürler. Bir milletin varlık ve saadeti, diğerleriyle bağlantılı hale gelmiştir. İnsanlık kavramı yükselmiştir. Yüksek ideal yolcularının çoğalması gerekmektedir. Ancak bu ideal birbirine yaklaşma idealidir. Milletimi esir etmeyi düşünen bir millet bu arzusundan vazgeçinceye kadar düşmanımdır. Mazlum milletler zalimleri bir gün mahvedecektir. İnsanları mutlu edeceğim diye onları birbirine boğazlatmak, gayri insani bir sistemdir. Milletleri yükselten bir hassa vardır: İntikam hissi. Milletlerin kalbinde intikam hissi olmalı. Hayatına, ikbaline, refahına düşman olanlar bulundukça onu affetmek elimizden gelmez. Düşmana merhamet aciz ve zaaftır. Bu, insanlık göstermek değil, insanlık hassasının yok olduğunu ilan etmektir.”

Atatürk’ün milliyetçilik düşüncesi, bu akıl kriterlerine ve gerçek hayatın oluşlarına göre kendini şekillendirebilen bir milliyetçilik…

Hayatın gerçek oluşları yanında “ülkü” temelli, ileride büyük hedef olarak seçilen temel hedef asla ihmal edilmemiştir. “Muasır medeniyetin üzerine çıkma…” hedefi işte bunun tipik örneğidir. Ülkücülük hedefi olarak gösterilen ideal, milli felsefe (mefkure) bu satırların derinliklerinde saklıdır.

Benzer diğer söylemi ise şöyledir; “…İnsanlığa yönelmiş fikir hareketi er geç muvaffak olacaktır…” derken gösterilen milli hedefin, ülkünün gerçekleşmesi için temel anlayışın bilim ve akıl rehberliğindeki fikirlerle başarılacağını, bunun da azim ve çalışma ile mümkün olabileceğini işaret etmektedir. Türk milliyetçiliği bütünleştirici, gelişme ile değişimi birlikte kabullenen, değerler bütünü içinde aklı üstün tutan bir milliyetçilik anlayışıdır.

***

Milliyetçilik anlayışını istismar etmek!...

Mistik düşünceye dayalı geçmişe saplanıp kalmak, yanlış yeni saplantılara sürükleme tehlikesini beraberinde getirdi… Ulus devlet oluşumu ve millet-birey- olma bilinci sonucunda, milletin iradesine dayandırılan milliyetçilik anlayışı geliştirildi. Atatürk’ün bu yeni milliyetçilik anlayışını, kimi ideologlar, kendilerine göre yermek için metotlar ürettiler. Bunların bir kısmı hem Marksist hem de sözde “Kemalist” geçinenler tarafından yapıldı. Onların amacı Türk milliyetçiliği akımını kötülemek ve farklı milliyetçilik anlayışlarını gündeme getirerek yeni tartışmalar açmaktı. Bu kamuflaj altında Türk milliyetçiliği fikir sistemine saldırılarda bulunmayı bir ilke olarak benimsediler.

Marksist ideolojinin anlayışına göre Türk milliyetçiliği kafatasçılıktır, ırkçılıktır, şovenizmdir… Bu söylemlerin amacı, gerçek boyutlarıyla milletin benliğinde var olan milliyetçiliğe alternatif yaratmaktır.

Bu yeni milliyetçilik modeli ise, “Atatürk milliyetçiliği” diye tabir edilen yeni akımdır. Aslında Marksist ideolojinin yapmak istediği, gerçek milliyetçiliği sulandırmak, kendisine göre yeni milliyetçilik anlayışı tanımlayan bir siyasal akımı oluşturmaktır. Bu siyasi akım mensupları, Türk milliyetçiliği tezlerinden farklı bir “Atatürk milliyetçiliği” etrafında yoğunlaşmışlardır. Sanki Atatürk Türk milliyetçiliğinin dışında bir milliyetçilik benimsemiş gibi… Bunu savunan kafalar ve zihniyetler, “din rantçıları” gibi “Atatürk ticareti” yapmak isteyen rantçılardır…

***

Bu Marksist anlayışa karşı olanlar ise “Türk milliyetçiliği” ayrı “Atatürk milliyetçiliği” ayrı şeyler, anlayışlar, felsefeler değildir. Milliyetçilikte böyle bir ayırımın yapılamayacağı noktasında birleşmişlerdir.

Milliyetçilik düşüncesi ve anlayışı, Türk milletinin varlık sebebi olan bir ruhtur; bunu ayrı isimlerle adlandırmak, farklı değerlerle izah etmek, farklı kavramlar oluşturmak doğru bir anlayış değil, kasıtlı ve amaçlı bir yaklaşımdır. Atatürk'ün ister yaşam biçimi, ister verdiği-bıraktığı- eserleri onun gerçek Türk milliyetçisi olduğunu gösterir. Aynı zamanda liderlik vasıflarıyla tarihte eşine rastlanmayacak değer ve özelliklerde olan bir Türk milliyetçisidir.

Dolayısıyla Atatürk'ün milliyetçiliği, belli kalıplar ve ideolojilerin sınırları içine sokulacak kadar dar manalı değildir. Onun milliyetçilik anlayışı hem ileriye yönelik büyük idealizmi, hem de çağdaş değerlerle uyumlu gerçekçi olup akılcılığı esas alır.

Mustafa Kemal'in akılcı milliyetçilik anlayışı, liderlik vasıfları ile paralellik gösterir. Onun Türk milletine sunduğu, öğrettiği, kavrattığı milliyetçilik ilkeleri arasında akılsızlık-mantıksızlık yoktur; örneğin, sürekli düşmanlıklar veya sürekli dostluklara yer yoktur. Liderlikte duygusallık yerine akıl ve mantık esastır. Akılcı olmayan idareciler kendilerine, dolayısıyla devlete sürekli düşman oluştururlar. Onun milliyetçilik felsefesine göre, “…bir düşman, ancak bize düşmanlık etmeye kararlı olduğu müddetçe düşmandır...” Doğrusu da budur. Çünkü devlet adamlığında, kin gütmek, kan davası peşinde koşmak olmaz. Ancak milletinin menfaatlerini koruyacak ve gözetecek, her şart ve ortamda savunacak bir milli ideali besleyip devam ettirmek gerektiğini de bilir…

Atatürk’ün Türk milletine sunduğu milliyetçilik anlayışı barış severdir. Farklı milletlerle uyumlu yaşamayı hayatın bir zorunluluğu olarak görür. Onun için “…yurtta barış dünyada barış…” vecizesini ifade eder. Öyle zaman gelir ki en azılı eski düşman bile, gün gelince, dost olabilir. Çünkü, milletler ve devletler arasındaki ilişkiler sürekli düşmanlığa dayanan anlayışlar değildir. Karşılıklı iyi niyetini gösterdiği takdirde eski düşman yeni dost, tersi olduğu durumlarda da dost düşman olabilmektedir. Mustafa Kemal'in bu barış ilkesi, dış ilişkilerinde Türk milletinin ana ilkesi olmuştur. Onun milliyetçilik anlayışı tekelci de değil, statik de… Şartlara göre yeniden modellenebilen dinamik bir yapısı vardır. Milliyetçiliğinin ana hedefi, uluslar arası düzeyde Türk milletini en üst basamaklara çıkarmaktır. Türk milletine yol gösterici olarak önüne koyduğu hedef olan “…muasır medeniyetin üzerine çıkmak…” hedefi bu amaca yönelik bir söylemdir…

(Devamı gelecek sayıda)

ÖNCEKİ

"Ak" Mı "Kara" Mı?

SONRAKİ

6 ^0_C

Ramazan Demir

Türk Milliyetçiliği Üzerine Düşünceler... (3)

"Ak" Mı "Kara" Mı?

12 Haziran Seçim Sonuçları Neyi İfade Ediyor?

Önerilen Yazılar

Yorum Yap

Kategoriler

Faydalı Linkler

Son Yazılar

Feodalizmin Devlete İsyanı: Dersim Olayları... (1)

Çanakkale'de Liseli Şehitler…

Tarih Tekerrür Etmesin…

Ramazan Demir

Türk Milliyetçiliği Üzerine Düşünceler... (3)

"Ak" Mı "Kara" Mı?

12 Haziran Seçim Sonuçları Neyi İfade Ediyor?

Önerilen Yazılar

Türkiye’Nin Siyasi Tercihi … (1)

Hırsızlık Fetvası... Terörist İmam...

Yorum Yap

Kategoriler

Faydalı Linkler

Son Yazılar

Feodalizmin Devlete İsyanı: Dersim Olayları... (1)

Çanakkale'de Liseli Şehitler…

Tarih Tekerrür Etmesin…